3 Eylül 2012 Pazartesi

PANİK ATAK - KENDİNİ YEMEK

Daha önce söylemiştim sanırım ben bu işin sonlarına geldim, artık ilacıda burakıyorum diye...Doz git gide azalmaya başladı.Zannetmeyin ki, tekrar bu beter hastalığa tutulurmuyum diye 32,5 atmıyorum.
Bi tarafımdan korku eksik olmuyor tabi, o kabusa dönmek istemem.
Geçen gün okumaya başladığım bir kitap beni yine o kabusa sürüklüyordu.İnsanın çocuğu olunca ister istemez çocuklarla ilgili tradejileri görmeye, bakmaya ve okumaya katlanamıyor.Hele biraz balata da benim gibi sıyrıksa olay kabusa dönüyor.

Neyse asıl konumuz zaten bu değil. Panik Atak ; kendi kendini yemeyi seven beyinlerin hastalığı.Beyin bir noktada diyor ki; ey sen kadere karşı koymayı, hayatı fazla ciddiye almayı, riskleri elemeyi, hayatı planlamayı seven ruh...Kendinide beni de yiyip durdun..Aldığın her kararın hep daha iyisi varmı diye sorup durdun bana yıllarca.Yoktu anlamadın.Aldığın kararın daha iyisi, daha güvenlisi yoktu.Şimdi düşünmeyi sana mecburen bıraktırıyorum ey kendini fazla önemseyen ruh.Şimdi ayıkla pirincin taşını,
İşte bu kendi kendini yeme yada asıl daha komiği biz panik ataklıların kendini ne kadar önemsediğini bilemezsiniz.
Ben sanırdım ki, hayatım boyunca hep başkaları için endişelendim, onlar için paraladım kendimi.
Aslında bakmayın biz kendimizi herkesten daha çok seviyoruz. Başkaları için uğraşıp aslında karşımıza çıkacak olası kötü senaryolara müdahale ediyoruz. Bizler neden çok kavga etmiyoruz biliyormusunuz?
Bırakın allah aşkına çok iyi niyetliymişiz zırvalığını.Resmen korkuyoruz, öfkemizi patlatmaktan, insanların bize küsüp hayatlarından çıkarmasından korkuyoruz.
Bu korkular bitmedikçe , kendi kendimizi yemeler bitmedikçe, hayatımızda panik olmaz ama inanın hep ataklar olur.